Doktoru vuran sanık MİT mensubu olduğunu beyan eden mesaj atmış

Olay, 23 Ekim 2023 tarihinde merkez Yenişehir ilçesi Çiftlikköy Mahallesi’ndeki kız öğrenci yurdu önünde yaşanmıştı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencisi İntörn Doktor Nida Nur Nergiz, hastanede teknisyen olarak görev yapan ayrıldığı erkek arkadaşı Ersin Karakuş tarafından pompalı tüfekle vurulmuş, her iki bacağı ve vücudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralanan genç kızın sağ bacağı dizüstünden kesilmişti.

Sol bacağını da kaybetme riski olan Nergiz, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde birçok kez ameliyat edilmişti. Saldırı anının güvenlik kamerasına da saniye saniye yansıdığı olayla ilgili kaçtığı Adana’da yakalanıp tutuklanan zanlı Karakuş, ikinci kez hakim karşısına çıktı.

Mersin Adliyesi 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Karakuş SEGBİS aracılığı duruşmaya katılırken, taraf avukatları ve kadın derneklerinin temsilcileri yer aldı.

“KARDEŞİMİ VURARAK RAHATLADIĞINI SÖYLÜYORDU”

Duruşma, SEGBİS aracılığı ile tanık olarak dinlenen mağdur Nida Nur Nergiz’in kız kardeşi R.A’nın ifadesinin alınması ile başladı. Ersin Karakuş’u tanıyıp tanımadığı sorulan R.A, zanlıyı tanımadığını ve daha önce görmediğini belirterek, “Olay günü akşam saatlerinde annemi arayınca olaydan haberdar oldum. Ardından telefonuma bir ses kaydı geldi. Ersin Karakuş, olayın ardından bana attığı ses kaydında bize hakaret ederek, bizi suçladı ve kardeşimi vurarak rahatladığını söylüyordu. Kendisi ile iddia ettiğinin aksine kesinlikle herhangi bir tanışıklık ya da muhatap ilişkimiz yok. Olay gerçekleşene dek Ersin Karakuş’un kardeşimin normal bir arkadaşı olduğunu ancak iletişimi kopardığını biliyordum” dedi.

“MİT MENSUBU OLDUĞUNU BEYAN EDEREK KARDEŞİMİ İLİŞKİYE ZORLADIĞINI BİLİYORUM”

Hakim tarafından Nida Nur Nergiz’in kendisine ‘bu kişi beni tehdit ediyor’ gibisinden bir şey anlatıp anlatmadığının sorulması üzerine R.A, şöyle konuştu: “Şahıs bir kavgaları esnasında kardeşimin telefonunu fırlatarak kırmış. Ben o zaman normal bir durum olmadığını hissettim. Kardeşim, birliktelik için tehdit edildiğini sonrasında da kabul etmeyince şiddete uğradığını ve telefonunun Ersin Karakuş tarafından kırıldığını beyan etmişti. Aynı zamanda şahsın kardeşime devlette üst mevkilerde tanıdığı olduğunu ve kendisinin de MİT mensubu olduğunu beyan ederek kardeşimi ilişkiye zorladığını biliyorum. Bunları kardeşimden öğrendim. Bize neden söylemediğini sorduğumuzda; çok korktuğunu ve Ersin Karakuş’un kendisini sıkıştırdığını söyledi. Kardeşim bir bacağını kaybetti. Diğerini de kaybetmek üzere, hiçbir şekilde tedavilere cevap vermiyor. Şahsın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ediyorum.”

“MİT’TE ÇALIŞTIĞIMA YÖNELİK MESAJ ATMIŞ OLABİLİRİM”

Mahkemede R.A’nın ifadelerine yönelik savunması sorulan sanık Karakuş, “Kendisi beni tanımadığını ifade ediyor. Sevgili olmadığımızı ve arkadaş olduğumuzu söylüyor ancak ilk ifadesinde bunu bildiğini ve aramızda ilişki olduğunu belirtiyor. Benim Nida ile tehdit ederek beraber olduğumu söylese de ben Nida’ya hiçbir zaman gerek sözel, gerekse fiziki bir şekilde dahi tutup kolundan çekmeyen bir insanım. Beni itibarsızlaştırmaya, kötü bir duruma sokmaya çalışıyorlar. Kendisini rahatsız ediyor ve hırpalıyorsam neden şikayette bulunmamışlar? Çünkü böyle bir şey yok. Telefonunu kırdığımda da ailesine karşı kötü duruma düşmemesi için saatler içerisine yeni bir telefon alarak hatamı telafi etmeye çalıştım” şeklinde cevap verdi.

R.A’nın beyanları üzerine Nergiz’in avukatı Uğur Köksal tarafından sanık Karakuş’a, “Hiç MİT’te çalıştın mı” sorusu yöneltildi. Karakuş’un “çalışmadım” yanıtı vermesi üzerine, Köksal, “Nida ile yazışmalarında kendini MİT personeli olarak tanıtmışsın. Çalışmadığın bir kurumla ilgili neden baskı kurmak amacıyla ‘seni ve aileni izliyorum’ şeklinde mesajlar gönderdin?” şeklinde sorular yöneltti.

Ersin Karakuş da kendisine yöneltilen iddialara ilişkin, “Nida Nur Nergiz ile olan mesajlarımızda tehdit unsuru bulunmamaktadır. Bu ruh halimle alakalı. MİT’te çalıştığıma yönelik mesaj atmış olabilirim. Ruh sağlığım yerinde değildi. Böyle bir şeyi söylemiş olsam dahi o mesajlarda kesinlikle bir tehdit söz konusu değil” dedi.

“SAVUNMALARI ARASINDA ÇELİŞKİLİ BEYANLARI MEVCUT”

İddia makamı kanıtlara yönelik eksiklerin giderilmesi talebinde bulunmasının ardından Nida Nur Nergiz’in avukatı Uğur Köksal, “Sanık daha az ceza almakla birlikte alacağı cezaya yönelik indirim almak amacıyla ve bu tip davalarda sık rastlandığı üzere, ‘aldattı, vurdum’ şeklinde savunma yapıyor. Olayı gerçekleştirdiği silahı hangi amaçla aracında bulunduruyordu? İlk ifadesinde intihar etmek için, ikinci ifadesinde avcı olduğunu, üçüncü ifadesinde ise Mersin’in kendisini güvende hissettiği bir kent olmadığını beyan ediyor. Bütün savunmaları arasında çelişkili beyanları mevcut. Sanık eylemi tasarlayarak gerçekleştirmiş ve olayda tasarlamanın 3 unsuru da bulunmaktadır. 45 dakika boyunca Nida Nur Nergiz’in olay yerine gelmesini beklediği ve aracında atışa hazır vaziyette silah bulundurması ile birlikte Nida’nın ‘dur, yapma’ diye bağırmasına rağmen ısrar ve atışlarına devam ederek, soğukkanlı bir biçimde olayı gerçekleştirdikten sonra olay yerinden ayrıldığını görüyoruz. Kastının öldürmeye değil yaralamaya yönelik olduğu beyanı, kamera kayıtları ve adli rapor incelendiğinde atışların yakın mesafeden gerçekleştirildiği, Nida’nın iki bacağı ile birlikte boyun ve omuz bölgelerine isabet aldığı gerçeği ve sanığın beyanları adli rapor ile çelişmektedir. Olay günü Whatsapp yazışmalarına bakıldığında sanığın eyleminin gerçek sebebinin ısrarla görüşmek istemesi ve bu talebini Nida’nın reddetmesi üzerine olayı gerçekleştirdiği kanıtlarla sabit. Sanığın en üst hadden cezalandırılmasını ve gerçeğin ortaya çıkarılmasını engellemek amacıyla asılsız iddialarda bulunarak cezasını azaltmaya yönelik beyanlarına itibar edilmemesini ve tutukluluk halinin devamını talep ediyoruz” diye konuştu.

SANIK KENDİ ARALARINDA DİNİ NİKAH KIYDIKLARINI İDDİA ETTİ

Sanık Ersin Karakuş, Nergiz’in avukatı Köksal’ın beyanlarına yönelik “Benim 45 dakika Nida’yı beklediğim iddia edilse de bu gerçeği yansıtmıyor. Aracım ile ana yola çıkacakken Nida’yı görmem üzerine arabayı geri geri sürerek park ettiğim kamera kayıtlarında görülmektedir. Çelişkili ifadeler verdiğimi söyleyerek mahkemeyi manipüle etmeye çalışmaktalar. Esasen kendi beyanları çelişkili ve yanlıştır. Benim işim bir sağlık personeli olarak insan hayatına dokunmak ve insan hayatı kurtarmak. Baş ve boyun bölgesine iddia edildiği şekilde 1-2 metreden ateş ederseniz kişinin yaşama şansı olmaz. Nida’nın boyun bölgesine isabet eden kartuşlar muhtemelen yerden seken birkaç kartuştan ibaret. Her şeyimi kaybettim, işimi kaybettim. Nida ile olan konuşmalarımın ilk günden son güne kadar hepsinin okunarak dinlenmesini talep ediyorum. Kendisine ne kötü söz söyledim, ne de şiddet uyguladım. Aksine kendisinin bana karşı birçok kez ‘sen başkasının olamazsın’ şeklinde beyanları oldu. Konuşmalarımızı herkes okuyabilir ve dinleyebilir” dedi.

Sanık Karakuş ayrıca Nida Nur Nergiz ile kendi aralarında dini nikah kıyarak birbirlerine söz verdiklerini ve dua okuduklarını da iddia etti.

SANIK AVUKATI TCK’NIN 32. MADDESİNİN UYGULANMASINI TALEP ETTİ

Sanık avukatı Sanık Karakuş’un avukatı Şaban Bal ise “Ersin bir sağlık personeli olmasının yanında Mersin Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü öğrencisidir. Yani Nida ve müvekkilim öğrencidir. İki öğrenci arasındaki flört ilişkisiyle başlayan ve evliliğe doğru giden bir süreç var. İki öğrenci arasında yaşanmış bir aldatma olayından sonra olay meydana gelmiştir. Ersin iki ilaç kullanıyor ve olay günü bu ilaçları almaması nedeniyle TCK’nın 32. maddesinin uygulanması gerekmektedir. Olay kasten öldürmeye yönelik değil netice sebebiyle ağırlaştırılmış yaralamadır. Müvekkilimin her hareketiyle bu durumun gerçekliği sabittir. Kendisi bir sağlık çalışanı olarak yapmış olduğu hareketin ölümle sonuçlanmayacağının bilincinde olan birisidir” diye konuştu.

Ardından avukat Şaban Bal, sanık Karakuş’a Nida Nur Nergiz’in olaydan 3-4 ay önce yazdığını iddia ettiği mesajları okuyarak, “Öğrenciler arasındaki ilişkiler inişli ve çıkışlı olur. Burada anlatmak istediğimiz müvekkilimin takıntılı biri değil, iki bireyin de birbirini seven öğrenciler olduğudur. Bu durum sonucunda sevk maddesi değişeceğinden müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz. Mahkeme aksi görüşte ise müvekkilimin uygun görülecek bir hastanede adli kontrol altında tedavisine devam etmesini talep ediyoruz” dedi.

Mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteleyerek olay kapsamındaki diğer tanıkların dinlenmesini ve iddia makamı tarafından mütalaanın okunmasına karar verdi.

Bu arada Mersin Tabip Odası Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Komisyonu üyeleri duruşma öncesi adliye önünde açıklama yaptı.